Kekemelik Başlangıcında Ebeveyn Faktörüne Bakış

Kekemelik Neden Olur? 

Kekemeliğin nedenine ilişkin sıkça öne sürülen ve bilimsel geçerliliği tartışılır ifadelere vurgu yaparak başlamak istiyorum. Herhangi bir nesneden veya olaydan korkma, kardeş kıskançlığı, anneden ayrılma, afetler vb. durumlar kekemeliğin nedeni değildir. Sadece tetikleyici unsur niteliğini taşıyabilirler.

 

Nedeni tam olarak bilinmese de günümüzde kekemeliğin biyolojik, psikolojik, orofasiyal anomaliler, genetik ve çevresel etkenlerin birlikteliği ile ortaya çıktığı düşünülmektedir. Kekemelik başladıktan sonra ortaya çıkan engellenme duygusu, endişe ve utanç kişinin sosyal yaşamı, işi ve kişiliğinde önemli sorunlara yol açabilir (Rafuse, 1994; Mc Clean and Runyan, 2000; akt.Madanoğlu Kınalı, G.)

 

O halde diyebiliriz ki kekemelik, sadece bir konuşma engeli değildir. Sosyal yaşantı içerisinde bir engeldir. Toplum, sözel iletişime önem verir ve üyelerinin rahat, akıcı konuşmalarını bekler. Kekeme olmak, kişiye farklı bir sosyal ve ekonomik dezavantaj yükler. Kekemelik bir iletişim bozukluğu olmasına rağmen, soruna eşlik eden duygusal bir yönü vardır. Kekemeliğin doğal yapısı, bireyin duygusal düzenini bozabilir. Kekemeler konuşmalarının ne zaman akıcı olacağından veya kekemeliğin ne zaman ortaya çıkacağından emin değillerdir. Kekeleyen kişiler, özellikle çocuklar, hayal kırıklığı, utanma ve kızgınlık hissedebilirler. Bu olumsuz duyguların, bireyin benlik imajı üzerinde zararlı etkileri de olabilir (Swan, 1993).

 

7-15 yaş grubunda yer alan kekemeliği olan çocukların, kekeme olmayan akranları ile karşılaştırıldığı bir araştırmanın bulguları kekemeliği olan çocukların kekeme olmayan akranlarına göre daha olumsuz sözel iletişim tutumlarına sahip oldukları sonucunu vermiştir (Baydık, B., Akçamete, G., 1999). Kekemeliği olan çocukların sözel iletişim tutumlarının kekemeliği olmayan akranlarına göre daha olumsuz olduğu bulgusu bu konuda yapılan pek çok araştırmada desteklenmiştir (De Nil be Brutten, 1990,1991;Devorei Nandur ve Manning, 1984; Woods, 1974; akt.Topbaş, S., ve ark.)

 

Kekemeliğin kesin nedeninin bilinmediğine önceki satırlarda vurgu yapmıştık.

Ebeveyn Tutumları Kekemeliğe Neden Olur Mu?

Bugün asıl üzerinde durmak istediğimiz konu kekemelik başlangıcında ebeveynin rolü nedir? Ebeveyn tutumlarının kekemeliğin nedeni olmayacağına ilişkin araştırma sonuçları bulunmakla birlikte kekemelik sorununun gelişmesinde artış göstermesinde ebeveyn tutumlarının ve aile içi etkileşimin rolü büyük olabilmektedir. Çocuğunun tekrar ve duraksamaları ebeveyni endişelendirmekte, akıcısızlıkları düzeltme çabaları ise kekemeliği arttırabilmektedir. Dickson, 1971 yılında ilköğretim ve lise öğrencisi anne –babalarının kekemeliğe yönelik tepkilerini belirlemişlerdir. Ebeveynin tipik olarak çocuklarının kekemeliklerine “tekrar başla”, “yavaşla”, “konuşmadan önce düşün” ve “derin nefes al” gibi önerilerde bulunduğunu gözlemlediği çalışmasında, bu tutum ve davranışların çocuğun kendi konuşmasına ilişkin olumsuz tutum geliştirmesine sebep olabileceğine dikkat çekmiştir (Topbaş, S. ve ark.,2011).

Kekemelik Başladıktan Sonra Anne Baba Tutumları Önemlidir

Ailenin farklı tutumları, kekeleyen çocukların kekemelik şiddetinin artmasına ve azalmasına sebep olmakta; dolayısıyla, çocuğun sosyal çevresi ile ilişki kurup sürdürmesinde önemli bir rol oynamaktadırlar. Çocukların gruplar arası kıyaslanmasında kekeleyen çocuklar ebeveynleri tarafından daha az beğenilmekte, aynı şekilde belirli “istenmeyen” tutumlar kekeleyen çocukların anneleri tarafından daha sık sergilenmektedir. Ebeveyn, kekeleyen çocukların yerine daha çok konuşmakta ve konuşmalarını daha sık kesmektedir. Aynı zamanda çocuklarının başarısı ve zekâsı konusunda daha az tatminkâr; belirli olumsuz davranışlar için daha çok suçlayıcı ve cezalandırıcı oldukları bildirilmiştir. Kekeleyen çocukların anneleri çocuklarının akıcısızlığı ile aşırı ilgili ve akıcı konuşmaları konusunda mükemmeliyetçi olan bir kişilik yapısına sahip olabilmektedirler (Bugay, 1990,. Akt. Topbaş, S. ve ark.)

 

Kekemeliğin başlangıcı aşamalıdır. Zamanla belirtiler ortaya çıkar değişip artış gösterebilir. Zamanında müdahale edilmeyen akıcılık sorunu bir kısır döngüye dönüşebilir. Ebeveynler çocuklarının kekemeliğinden sorumlu olmasalar da kekemeliği şiddetlendirecek ve ilerlemesini etkileyecek davranışlar sergileyebilirler . Zamanla ortaya çıkması muhtemel daha büyük problemleri önlemek adına kekemelik davranışı gösteren çocuk için vakit kaybetmeden bir uzmandan yardım alınması uygun olacaktır (Baykoç, N. Ve ark.2011).

 

Dilek Firdevs Gündüz